Salı, Nisan 30, 2024
Blog

Arı Nedir?

Dünyada 100.000 dolayında böcek türü taksonomik olarak sınıflandırılmıştır. Bu 100.000 tür içinde 23.000 dolayında arı türü bulunmaktadır. Bal arıları evrimleri süresince diğer böcek türlerinden farklılık göstererek kendilerine has morfolojik ve anatomik yapılarını geliştirmişlerdir. Örneğin bal arılarında polen toplamaya yarayan polen sepetçiklerinin oluşması, nektar ve polenle beslenmeye geçiş bu farklılaşmanın en tipik örnekleridir. Hayvanlar aleminin böcekler sınıfında yer alan bal arısının taksonomisi aşağıda verilmiştir.

  • Alem (Kingdom) : Hayvanlar (Animalia)
  •  Şube (Phylum) : Eklembacaklılar (Arthropoda)
  •  Alt şube (Subphylum) : Antenliler (Antennata)
  •  Sınıf (Class) : Böcekler (Insecta)
  •  Takım (Order) : Zar kanatlılar (Hymenoptera)
  •  Familya (Family) : Arılar (Apidae)
  •  Cins (Genus) : Bal arıları (Apis)
  •  Tür (Species) : Bal arısı (Apis mellifera)

Apis cinsi içinde “Batı” bal arısı olarak adlandırılan Apis mellifera dışında 3 tür daha bulunur ki bunlar “Doğu” bal arısı türleri olan; Apis cerana, Apis dorsata ve Apis florea’dır.

Dünya bal üretiminde A. Cerana’dan kısmen yararlanılırken üretimin tamamına yakın kısmı mellifera kullanılarak gerçekleştirilmektedir. Diğer 2 tür ise kovana alınamamış olup doğal yuvalarda tek bir petek üzerinde yaşamaktadırlar. Arının Vücut Yapısı

Arının vücudu baş, göğüs ve karın olmak üzere üç bölümden meydana gelir. Arıların bütün vücudu kitinli kalınca bir katmanla örtülüdür. Bu katman bir dış iskelet meydana getirir ve hayvanın iç organlarının korunmasını sağlar. Ayrıca arıların vücudu sık bir tüy tabakasıyla kaplıdır. Arılarda baş önden bakıldığında bir üçgeni andırır. Başta; gözler, duyarga ve ağız parçaları bulunur. Gözler bir çift bileşik (petek) göz ile üç adet basit gözden ibarettir. Basit gözlerin her biri binlerce küçük üniteden oluşmaktadır. Bileşik göz; ana arıda 3.000, işçi arıda 4.000 ve erkek arıda 8.000’den fazla gözcüğün  birleşmesinden meydana gelmiştir. Gözün her bir ünitesi bakılan cismin küçük bir kısmını görür ve bu görüntüler birleştirilerek cismin görüntüsü tamamlanır.

Arılarda koku, tat ve dokunma, hissetme duyularını algılayan bir çift duyarga (anten) başta bulunmaktadır. Bu duyargalar oldukça kuvvetli kaslar yardımıyla her yöne hareket etme kabiliyetine sahiptirler. Duyargalar dişilerde 12, erkeklerde 13 halkadan meydana gelmiştir. Duyargalar içerisinde bulunan sinir uçları sayesinde arılar duyularına ek olarak rüzgar hızını ve hava sıcaklığını da algılayabilmektedirler. Arıların duyargaları o kadar hassastır ki 2 km mesafeden balın kokusunu algılayabilirler.

Arılar; üst dudak, üst çene, alt çene ve alt dudak olmak üzere dört kısımdan meydana gelen yalayıcı- emici ağız tipine sahiptirler. Alt çeneleri yardımıyla koparıcı özellik gösterirler. Alt çene ve alt dudak birlikte uzanarak hortum şeklindeki “probozisi oluştururlar. Probozis ve bunun uzantısındaki dil sıvı gıdaların alınmasını sağlar. Dil uzunluğu, arı ırkına göre değişmekle birlikte 6-9 mm arasındadır. Arının, üzeri kıllarla kaplı bulunan dil kısmı iç içe geçmiş sert halkalardan oluşur. Bu halkalar arasında zarımsı, dar ve tüysüz kısımlar vardır. Bu yapısından dolayı dil gerektiğinde uzayıp kısalabilme özelliğine sahiptir. Beslenme işlemi bittiğinde probozis kıvrılıp başın arka kısmına katlandığında dil eski haline nazaran oldukça kısa görünmektedir.

Ana arı yetiştiriciliğinde kullanılan başlatıcı ve bitirici koloniler yeterince güçlü olmalı, bol miktarda arı sütü salgılayacak genç işçi arı ve polen içermelidir. Polen, genç işçi arıların arı sütü üretebilmeleri için gerekli besin maddesidir.

Ana arının ilkbaharla sonbahar arasındaki dönemde yetiştirilebilmesine karşın, en uygun dönem, nektar ve polen üretiminin en bol olduğu zamandır. Ana arının üretildiği dönemde nektar ve polen üretiminin yeterli ve dengeli olması; ana arı hücrelerine daha bol arı sütü bırakılmasına ve oğul dönemi devam ettiği için doğal çoğalma içgüdüsünün değerlendirilmesine neden olur. Ayrıca, bu dönemde erkek arıların aktif ve bol oluşları iyi bir fırsattır. Ana arı üretimi, üretimle ilgili işlerin sırasıyla ve zamanında yapılmasını gerektirir. Başlatıcı kolonilerin hazırlanmasından itibaren yumurtlamaya başlayan bir ana arının üretimi yaklaşık 1 aylık bir zaman gerektirir. Ana arı üretim kapasitesini etkileyen en önemli faktör çiftleştirme kutularının sayısıdır. Mayıs-Eylül ayları arasındaki üretim döneminde her bir çiftleştirme kutusu için 4-5 adet ana arı üretilebilir. Örneğin 100 adet çiftleştirme kutusuna sahip ticari ana arı üretim işletmesi 1 yılı kapsayan üretim döneminde 400-500 adet ana arı üretip satabilir. Bu sayıya ulaşabilmek için aşağıda verilen iş ve işlemlerin aksatılmadan yapılması zorunludur. Ana arı üretimi zor bir iş olmamakla birlikte plan, program ve ekip çalışması gerektiren bir iştir.

Damızlıkların Seçimi ve Hazırlanması

Damızlık olarak kullanılacak ana arılar, ait olduğu ırkın tüm özelliklerini belirgin bir şekilde göstermeli ve gerekli seleksiyon aşamalarından geçmiş olmalıdırlar. Ticari ana arı üretimi yapan kuruluşlar, üretimlerini damızlık değeri taşıyan ve nesilleri test edilmiş, tercihen damızlık sertifikası almış ana arılardan yapmalıdırlar. Sertifikalı damızlık ana arılar, ya yapay tohumlanmış, ya da izole edilmiş çiftleştirme alanlarında çiftleştirilmiş olmalıdır. Arıcı şartlarında damızlık koloni temin edilemediği taktirde en basit olarak; ilkbaharda gelişme hızı yüksek, önceki yıllarda en çok balı üreten, oğul vermeyen, hiçbir zaman hastalığa yakalanmamış, sakin ve uysal mizaçlı koloniler damızlık olarak kullanılabilir. Damızlık kolonilere, transferden 4-5 gün önce uygun renkte kabartılmış petek verilerek aşılamanın yapılacağı gün istenen yaşta larva bulunması sağlanır. Başlatıcı Kolonilerin Hazırlanması

En az 15 arılı çerçeveye ulaşan iyi gelişme göstermiş koloniler seçilir. Bunların ana arısı, transferden 3-4 gün önce alınıp ana arısız bırakılır. Larva transferinin yapılacağı günün sabahında fazla çerçeveler çıkartılıp kolonideki arı yoğunluğu artırılır, kolonide üretilen doğal ana arı hücreleri bozulur ve çerçeve düzenlemesi yapılır. Bu koloniler, üretimde kullanıldığı sürece sürekli şurupla beslenir, genç işçi arı veya çıkmak üzere olan kapalı yavru ile takviye edilir. Başlatıcı koloni olarak, bol miktarda genç işçi arıların toplandığı polen ve bal bulunduran 2-3 petekli bir oğul kutusu da kullanılabilir.

Temel Ana Arı Yüksüklerin Hazırlanması

Teknik ana arı yetiştiriciliğinde larvaların yerleştirileceği temel ana arı hücreleri (yüksük) saf bal mumundan yapay olarak hazırlanmaktadır. Parlak renkte, kokusuz saf bal mumu çift cidarlı eritme kabında eritilir. Su içerisinde bekletilerek suya doyurulmuş yüksük kalıbı önce suya sonra erimiş bal mumuna ve sonra tekrar suya batırılarak elde edilen yüksükler bir çıta üzerine erimiş balmumu yardımıyla monte edilir. Elde edilen yüksükler 10-11 mm derinlikte ve 9-10 mm çapında olmalıdır. Çıtada 15-20 adet yüksük bulunur ve bu çıtalardan bir çerçeveye üç adet takılarak bu iş için özel hazırlanmış olan bir çerçevede 45-60 adet yüksük bulunması sağlanır. Ana arı üretiminde saf balmumundan yapılmış temel yüksükler kullanıldığı gibi bu amaç için üretilmiş plastik olanlar da kullanılabilir.

Larva Transferi

Damızlık kovandan, 6-12 saat yaşlı larvalı çerçeve seçilir. Bir fırça yardımı ile arıları kovan içerisine dökülerek temizlenir. Çerçevenin şiddetle silkelenmesi durumunda günlük balın larva üzerine akmasına neden olunacağından bu işlemden kaçınılmalıdır.

Seçilen çerçeve rüzgar ve direkt güneş ışınlarından korunarak kısa sürede aşılama yerine (transfer odasına) getirilir. Transfer odası kovan içi şartlarına benzer olarak 30-33 oC ısı ve % 60-70 nem içermelidir. Uygun yaşlı larvalar, hücrelerden transfer kaşıkçığı yardımıyla alınır ve önceden hazırlanmış olan yapay yüksüklere yerleştirilir. Bu işlemi yaparken dikkat edilecek en önemli husus, larvanın zedelenmeden alınıp yüksüğe bırakılmasıdır.

Seçilen çerçeve rüzgar ve direkt güneş ışınlarından korunarak kısa sürede aşılama yerine (transfer odasına) getirilir. Transfer odası kovan içi şartlarına benzer olarak 30-33 oC ısı ve % 60-70 nem içermelidir. Uygun yaşlı larvalar, hücrelerden transfer kaşıkçığı yardımıyla alınır ve önceden hazırlanmış olan yapay yüksüklere yerleştirilir. Bu işlemi yaparken dikkat edilecek en önemli husus, larvanın zedelenmeden alınıp yüksüğe bırakılmasıdır.

Aşılı Yüksüklerin Başlatıcı Kolonilere Verilmesi

Bir başlatıcı koloniye verilecek 45-60 adet larva transferi tamamlandığında aşılı yüksükler bekletilmeden başlatıcı kolonilere verilir. Larva transferinden 4-5 gün önce ana arısı alınmış ve birkaç saat önce de çerçeve düzenlemesi yapılmış başlatıcı kolonide, larva transfer edilen çerçeve, bir yanında açık yavrulu diğer yanında polenli iki çerçeve arasında koloninin ortasına verilir. Başlatıcı kolonideki diğer açık yavrulu petekler transfer edilen larvaların daha iyi bakılabilmesi için çıkartılmış olmalıdır. Bu kolonideki polenli petekler genç işçi arıların arı sütü üretebilmeleri, açık yavrulu petek de genç işçi arıların larva transferi yapılan çerçevenin koyulduğu yere toplanmaları için gereklidir. Başlatıcı kolonideki diğer çerçeveler ise kapalı yavrulu, ballı ve polenli olmalıdır. Sürekli üretimlerde her larva transferinden önce bu düzen sağlanmalıdır.

Bitirici Kolonilerin Hazırlanması ve Kullanılması

Aşılı yüksükler, çiftleştirme kolonilerine dağıtılacağı güne kadar başlatıcı kolonilerde tutulabilirler. Ancak bu, büyük çapta üretim yapılan işletmelerde ekonomik olmayacağı gibi uzun süreli kullanımlarda yetiştirilen ana arının kalitesini de olumsuz yönde etkileyebilir. Bu nedenle sürekli ana arı üretimi için başlatıcı kolonilerde kabulü sağlanan ana arı hücreleri, başlatıcı koloniye verilişinden 1-2 gün sonra, ana arısı ızgara ile kuluçkalığa hapsedilmiş 16-18 arılı çerçeveli güçlü kolonilerin üst katına aktarılır. Bu katta ballı, bol miktarda genç işçi arı, polenli ve kapalı yavrulu çerçeveler bulunmalıdır. Her hafta alt katla üst kat arasında düzen sağlama açısından çerçeve değiştirmesi yapılmalıdır. Başlangıç kolonisinde bitirici koloniye aktarılan transfer çerçevesinin yerine yenisi konur ve üretim süreklilik kazanır. Bitirici kolonilere aktarılan larvaların bu dönemden sonraki beslenme ve bakımları bu kolonilerde sağlanır.

Çiftleştirme Kutularının Hazırlanması ve Kullanılması

Transferden sonraki 10. günde kapalı durumdaki ana arı hücreleri bulundukları çıtalardan ayrılarak 1 gün önceden hazırlanmış çiftleştirme kolonilere dağıtılırlar. Çiftleştirme kolonilerinin oluşumunda farklı kovan tipleri kullanılmaktadır. Bunlar standart kovanların üçe-dörde bölünmüş olanları veya ahşap ya da tecritli malzemeden yapılan küçük çiftleştirme kutularıdır.

Çevreyi tanıma ve çiftleşme uçuşundan dönen ana arıların kendi kutularına dönebilmeleri için bu kutuların giriş delikleri farklı yönlere bakmalı ve geniş bir alana yerleştirilmelidirler. Ana arıya işaret olması yönünden çiftleştirme kutularının ön tarafları farklı şekillerde farklı renklerle boyanır. Üretim sezonunun başlangıcında oluşturulan bu çiftleştirme kolonilerinin sürekliliği her bir ana arının ürettiği yavrularla sağlanır ve böylece bütün sezon boyunca kullanılabilirler.

Ana Arısız Kolonilere Ana Arı Verilmesi

Kovana yumurtlayan ana arı vermede ki esas kural koloni ile ana arının karşılıklı olarak birbirini kabul etmelerini sağlamaktır. Bunun için ana arı ile işçi arıların teması oldukça yavaş olmalı, işçi arılardan besin istemesi için aç bırakılmalı ve kokusunun kovan kokusu ile aynı oluncaya değin kapalı kalması sağlanmalıdır. Alıştırma kafesleri bu amaçla kullanılan önemli bir ekipmandır. Kafes koloninin bulunduğu alanın ortalarında bir yerde iki çerçeve arasına 45 derece meyille çıkış deliği ve tel kafes tarafı üste gelecek şekilde yerleştirilmelidir. Kafes içerisinde ana arı verildiğinde kafeste bakıcı işçi arıların bulunmamasına dikkat edilmelidir. Özellikle ana arı üreticilerinden alınan ana arıların taşıma sırasında bakımı için içerisine konulan işçi arılar kafesten çıkarılmalıdır. Çünkü sayıları az da olsa ana arı yanında bulunan işçi arılar onun farklı bir koloni olduğu izlenimini vereceğinden diğer arılar tarafından ihmal edilebilir hatta bakılmayarak ölüme terk edilebilir. Kafesin çıkış deliği ana arı konulmadan önce şekerleme tıkacı veya plastik bir kapakla kapatılmalıdır. Şekerleme tıkacı sertlik derecesine göre 1-3 gün içerisinde ana arının kendiliğinden serbest kalmasını sağlar. Sertlik derecesi ve şekerlemenin miktarı ana arının zor veya kolay kabul edilme olasılığına göre ayarlanabilir. Plastik kapak kullanıldığında arıların çıkışı açmaları olanaksız olduğundan 1-2 gün sonra arıcı tarafından kovan açılır ve işçi arılar ile ana arının ilişkisi kurulmuş ise kafese dokunulmadan plastik kapak alınır. Kafesin alınması ise birkaç gün sonra yapılmalıdır. Ana arı verme sırasında yapılacak bütün çalışmalarda fazla duman kullanılması kabul edilme oranını azalttığından kovanı açmadan 1-2 dakika önce uçuş deliğinden az miktarda yumuşak duman verilmelidir.

Ana arıların kovana kabul oranları ana arı ile kovanın içinde bulunduğu koşullara göre değişim göstermektedir. Özellikle mevsimin etkisi belirgin olarak hissedilir. Örneğin ilkbahar ve sonbaharda ana kabul oranları yaz mevsimine göre oldukça kolaydır. Bu nedenle yazın analandırma yapılmasının zorunlu olduğu durumlarda ana arı önce standart çerçeveli ruşete verilmeli daha sonra anasız koloni ile bu ruşet birleştirilmelidir.

Ana arı değiştirme işleminde başarı oranı yapılacak uygulamalarda işçi arıların ana arı materyaline karşı şiddetli istekleri göz önüne alındığı ölçüde yükselir. Bu konuda bilinmesi gereken temel esaslar şunlardır;

  1. Ana arısı değiştirilecek koloni birkaç dakikadan fazla anasız bırakılmamalıdır. Yani önceki ana arı alınır alınmaz yeni bir ana arı verilmelidir. Bu süre uzadıkça başarısızlık artacaktır.
  2. Ana arı kafeste yalnız olmalıdır. Ana arı ile gelen yabancı işçi arıların kokusu kovandaki arıları alarma geçirecek ve ana arı kazandırmayı güçleştirecektir.
  3. Ana arı kafesi birkaç saat içerisinde ana arıyı serbest bırakacak şekilde düzenlenmeli ve sorun yaratabilecek arıcı müdahalelerine gerek bırakılmamalıdır.
  4.  Ana arı kafesinin yapımında kullanılan tel kafes işçi arıların ana arıyı beslemelerine ve yalamalarına izin vermelidir. Delikler işçi arıların geçemeyeceği ölçüde fakat olabildiğince büyük olmalıdır.
  5.  Kafes içerisinde çıkış deliğini tıkayan sert şekerleme tıkacından başka ana arı için herhangi bir besin bulunmamalıdır. Çünkü çiftleşmiş bir ana arı için en ideal besin şans verilirse işçi arılar tarafından ona verilecek taze arı sütüdür.
  6.  Kafes bakıcı arıların yoğun olarak toplandığı genç kuluçka alanında tercihen genç larva içeren iki çerçeve arasında verilmelidir.
  7.  Kafes ana arıdan işçi arılara materyal geçişini engelliyor veya azaltıyorsa işçi arıların hemen ana arı gözü yaptıkları görülür. Bu durum dikkate alınmamalı ve müdahele edilmemelidir. Çünkü ana arı kafesten çıkıp bütün arılara yetecek kadar materyal verdiğinde bu gözler işçi arılar tarafından ihmal edilecektir.
  8. Ana arı verildikten sonra koloni en az dört gün kendi haline bırakılmalıdır. Aksi halde ana arıyı kabul zorlaşacak ve hatta etrafında toplanıp onu boğabileceklerdir.

Ana değişiminde uygulanan bir diğer yöntemde kovanın yanına 5 çerçeveli bir ruşet yerleştirilir ve esas kovandan alınan bir adet arılı ve bir adet çıkmak üzere kuluçka bulunan çerçeve ruşet içine konur. Kovandan alınan 2-3 kuluçka çerçevesi hafifçe silkilerek tarlacı arılar uzaklaştırıldıktan sonra üzerinde kalan genç arılar ruşete silkilir ve çerçeveler kovana yerleştirilir. Ortaya ana arının yumurtlaması için kabartılmış boş bir petek konulduktan sonra kafes içerisinde yumurtlayan genç bir ana arı verilir. Bir hafta sonra ruşet açılarak kontrol edilir. Ana arı yumurtlamış ise esas kovanın anası bulunarak alınır ve ortada iki çerçevelik yer açılır. Kovan ve ruşetteki arılar üzerine ince zerreler halinde tercihen kokulu su püskürtülür. Ruşetteki kuluçkalı iki çerçeve ana arı ile birlikte alınarak kovanda açılan boşluğa yerleştirilir. Kovan kapatılır ve ruşette kalan arılar kovanın önüne silkelendikten sonra hafif duman verilerek kovana girmeleri sağlanır.

Ana arısız kovanlara hazır döllü ana arı verilmesi zaman kazanma açısından öncelikle başvurulması gereken bir yöntemdir. Bu yöntemde bölgesel koşullara uygun ırk ve ekotipten ana arılar seçilmeli ve yetiştirilmede gerekli koşulların sağlanmış olmasına dikkat edilmelidir. Hazır ana arı ana arı kabulünde en geçerli yöntem olmakla beraber her zaman elverişli hazır bir ana arı bulmak olası olmayabilir. Bu durumda herhangi bir kovandan alınacak çok sayıda kapalı ana arı memesi bulunan çerçeve arısız olarak kovana verilebilir. Kesilerek elde edilen tek memeler zedelenmiş olabileceğinden ve arılara verimli olan bir ana arıyı seçme olanağı tanımadığından zorunlu kalınmadıkça uygulanmamalıdır. Kapalı meme olmadığı durumlarda son çare olarak uygulanacak yöntem yumurtalı çerçeve verilerek ana arı gözü yapılmasının sağlanmasıdır. Ancak bu yöntemde arılar öncelikle 1-2 günlük işçi arı larvalarından daha düşük verimli ana arı üretimi yapacaklarından bu sakıncayı ortadan kaldırmak için çerçeve verildikten beş gün sonra meme kontrolü yapılarak kapatılmış memeler imha edilmelidir. Bu uygulamadan sonra bırakılan açık ana arı yüksüklerinde üretilen bütün ana arı larvaları yumurtadan çıktıkları andan itibaren ana arı olmak üzere özenle yetiştirildiklerinden yüksek verimli olacaklardır.